16 Kasım 2012 Cuma

#Gazzeateşaltında

İsrail'e tepkiler #Gazzeateşaltında hashtaginde toplanıyor. Türk müslümanlar 140 karakterle sınırladıkları duygu ve düşüncelerini Filistine olan gönül bağlarını, Gazze'deki insanlar için duydukları üzüntüleri, müslüman din kardeşlerinin hep yanlarında olduklarını yazıyorlar. Yazsınlar tabi. Bir işe yaramasa da sosyal medyada tepkiyi dile getirmek artık bu tip olayların olmazsa olmazlarından.

Benim asıl dikkatimi çeken nokta dünyaya müslümanların hakim olmasını, islamın dünyada hüküm sürmesini isteyen insanların İslam'ın, Kur'an-ı Kerim'in ve şeriatın hükümlerinden haberdar olmayışı. Diyor ki bir arkadaş; dünyaya islam hakim olursa bir cana bile kıyılmaz. Tam bir cehalet örneği değil midir bu? İslamın ne olduğunu bilmemek, Hayatında Kur'an-ı Kerim açıp okumamak değil midir?

 İslam öldürmemeyi emreder evet ama bu sadece müminler için geçerlidir.
(Nisa Suresi 93. Ayet: Kim bir mü’mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. Allah, ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.) 

Dinden dönenler için ise Nisa Suresi'nin 89. ayetine bakmak faydalı olacaktır:

 Arzu ettiler ki kendilerinin küfre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. Bu sebeple, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse, onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı. 

Görüldüğü gibi İslam'da öyle sanıldığı gibi hoşgörü yoktur. Bunlar sadece ayetler tabi. Bunu destekleyen hadisler de var ama onların güvenilirliği tartışılabilir. Ama bir müslüman kutsal kitabın değişmeyeceğine inanır bu nedenle ayetler kesin kaynaklardır. 

Enfal Suresi 39.ayet: Baskı ve şiddet kalmayıncaya ve din tamamen Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer (küfürden) vazgeçerlerse, şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını hakkıyla görendir.

Yani demek istediğim bu dünyada islam hüküm sürse, şeriat geçerli olsa hiç kan akmayacak değil, pek çok kan akacaktır. İsrail'in Gazze'ye yaptığını Müslümanlar da Yahudilere, Hristyanlara, Budistlere, Ateistlere, Hindulara ve daha pek çok din ya da inanca karşı yapacaktır. Belki tecavüz edilmeyecek, malları yağmalanmayacak ama savaş kaçınılmaz olacaktır.

Not: Cihad ile iligli daha fazla ayet için;

http://www.kuranmeali.com/fihrist.asp?konu=Cihad

7 Kasım 2012 Çarşamba

Four more years

Bugün Amerika'ya takmış gibi görünüyor olabilirim ama malum başkanlık seçimleri sonuçlandı ve yine Obama kazandı. Tabi bizde küresel sistemimizin hegemon devleti canımız ciğerimiz müttefiğimiz ABDnin seçimlerini nefes nefese takip ettik ülke olarak. Ben etmedim orası ayrı. Obama'nın kazanacağı belliydi zaten. Hoş Romney kazansa sanki ABD komünist olacaktı ! ABD bildiğimiz ABD işte; hangi başkan gelirse gelsin temel politikaları değişmez, değişse de bu başkan değiştiği için olmaz. Şartlar onu gerektirmiştir o yüzdendir.

Her neyse lafı uzatmayayım. Obama twitterda bir fotoğraf paylaştı "Four more years" başlığı ile. Ben de Obama'nın bu romantik fotoğrafını çok beğendim - gerçekten beğendim, facebookta arkadaşım olsa süper foto kanks yazabilirdim, o derece yani- ve paylaşmak istedim


Sizce de hoş değil mi? Film karesi gibi.

Obama'ya bir not ile bitiriyorum: Hey gidi Obama. Eşini seviyorsun belli. Güzel sarılmışsın. Diliyorum ki o kolların 3. dünya ülkelerine de uzansın, onlara da böyle sarılsın. Oradaki çocukları da böyle sevsin.

Obama is visiting Turkey!

On the website of one of the most popular newspapers in Turkey, it was announced that "Ambassador Ricciardone states that After U.S.A president election, Obama will wisit to Turkey firstly."( I don't know this news is real or false. )

Whatever it is true or false there is an important point. In Turkey, people are very sensitive about these kinds of issues. They think that If Obama visits Turkey firstly, It means that Obama loves Turkey. But I am sure Obama don't have such kind of thoughts. I guess he only know that Turkish people's sensitiveness and he consider this when he make foreign politics.

In addition, Turkish media also know that these kinds of news are attract Turkish people, so they publisihing this kind of news in order to be attractive. Generally they succeed it.

In my opinion, this kind of issues are really shameful for Turkey. Especially media runs down itself. This is an important indicator about Turkis media has quality or not.

5 Kasım 2012 Pazartesi

Konuşma

Canım sıkıldıkça içimden tekrar ediyorum, sesimden sıkıldıkça açıp Haluk Bilginer'den dinliyorum: "Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen"

Ülkü Tamer-Konuşma

aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

iyi nişan alırdı kendini asan zenci,bira içmez ağlardı, babası değirmenci,sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.



Üşenmek

Bazen çok üşeniyorum.

Bugün saçımı kestirdim mesela.

Adama ilk başta nasıl kesileceğini söyledikten sonra kesim sırasında müdahale etmeye üşendim.(Saçlarım istediğim gibi olmadı)

Kesimden sonra föne gerek yok demeye üşendim.(Düz saçtan nefret ederim)

Şimdi üşüyorum ama kombiyi açmaya üşeniyorum.

Yaşamak çok zor ama intihara da üşeniyorum.

Duru Shine vs. Palmolive Spa

Duru Shine
=


+

Palmolive Spa:


=






4 Kasım 2012 Pazar

Dedeye sahip çıkalım !

Milliyet'te bir haber okudum bugün ve aklıma gelenleri paylaşmadan edemedim. Bir blogum olsun dedim ve beni blog oluşturmaya iten haberi de ilk yazım yaptım.

Öncelikle haberin linki:

Okumaya üşenenler için de bir zamanlar (ve belki hala daha) bilgisayar başındaki insanları güldüren, izlenme rekorları kıran şu meşhur "Dedeye sahip çıkalım" videosu:

Videodaki teyze Muğla'nın Fethiye ilçesinde yaşıyormuş. Komşusunun evinde çıkan yangın sonucu bir röportaj yapılmış teyzeyle ve o da içinden gelenleri samimi bir şekilde söylemiş. Haberi olmamış bu videodan yıllarca; nereden olsun ki zaten? İnsanlar sınırsız internet bağlantıları ile istedikleri her yerde netbooklarından, tabletlerinden teyzemin videolarını izleyip kahkahalarla gülerken, -eminim ki- o teyzeden daha az dertli hayatlarında memnun olacak, eğlenecek yeni bir şey daha bulmuşken, teyzem kim bilir hangi hayat şartlarıyla boğuşuyordu da bilgisayar ve internete ayıracak vakti yoktu - belki de varlıklarından haberi yoktu-. 

Fukara edebiyatı mı yapıyorum ? Kimilerine göre, belki..

Ama benim haberde esasen dikkatimi çeken nokta o teyzenin 40 yaşında olmasıydı. 40 diyorum, çoğumuzun annesinden çok daha genç. Belki teyze demek bile haksızlık ona. Ama dökülen dişleri, bakımsız yüzü... Her halinden belli çilekeş bir hayat sürdüğü. Hadi bir kıyaslama yapalım. Ben google görsellerde biraz fotoğraf baktım. Her gün dizilerde, televizyonda görmeye alışık olduğumuz ve belki bazı erkekler tarafından "abi hatun taşş" şeklinde yorumlar alan ünlüler ve yaşlarını paylaşmak istiyorum:

İclal Aydın 41 yaşında:

Gülse Birsel 41 yaşında:


Meltem Cumbul 42 yaşında:


Ve teyzemin fotoğrafı: 

Hayatta görmesi gerekenden çok şey görmüş, çekmesi gerekenden çok şey çekmiş belki. Ama hala gülmeye devam edebiliyor içinden gelerek. Hiç bir zaman kırışıklıklarını sorun etmemiş, estetik cerrahi diye bir tıp alanı olduğunu belki böbrek taşı için gittiği hastanede görmüş. Teyzem; vefakar, cefakar Türk kadınını temsil eden teyzem. Gülüşün hiç solmasın!